Özellikle Amerikan sinemasının en büyük sorunu bence korku ve komedi dalında yeterince kaliteli film çıkaramamaları. Dram, aksiyon, biyografi, romantizm konusunda çok başarılılar ancak bu iki tür malesef çok kısır. Hal böyleyken de seyrek çıkan kaliteli filmler daha da kıymetli hale geliyor.
Geçenlerde "hangi filme gitsem?" diye düşünürken vizyonda olduğunu gördüğüm korku-gerilim filmi Don't Breathe'den de bu nedenle çok umutlu değildim ilk anda. Sonra IMDb puanını görünce bir afalladım. Baktığımda yeni çıktığı için 8'di, şu an ise 7,6. Hemen gitmem gerektiğini fark ettim tabii. Önce fragmanını izledim, o da baya etkileyici. Ama siz izlemeyin. Biraz spoiler yiyorsunuz çünkü, fragmanı izlemeden film izlenirse çok daha zevkli olur. Film ise bu türde son yılların kesinlikle en iyilerinden..
Bir kere çok orjinal. Kurgu da, hikaye de öyle.. Filmin olayı asker emeklisi kör bir adam üzerine kurulu. Adamın, evindeki 1 milyon dolar nakit parayı çalmak için gece yarısı evine giren 3 gence hayatı zindan edişini ve film boyunca karşımıza çıkan sürprizleri izliyoruz. Cin, peri yok.. Tamamen gerçekçi. Daha fazla anlatıp spoiler vermek istemiyorum ama cidden çok beğendim. Bayılarak izlediğim The Conjuring 2'den hemen iki ay sonra bir kaliteli korku filminin daha gelmesi büyük sürpriz oldu benim için.
Filmde, lkinci film için de temellerin atıldığını hissedebiliyorsunuz. Amerika'da 2 hafta boyunca liste başıydı. Dünya genelinde de çok beğenildi. Bu da demek oluyor ki, ikincisi kesin gelecek. Ne zaman gelir, nasıl olur bilinmez ama ilkinin hatrına her türlü beklenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder