1 Nisan 2014 Salı

Biraz kızıl, biraz mavi

* The Walking Dead Spoiler Alert! *

4. sezon dün itibariyle bitti. Her sezon finali gibi bu da biraz heyecan ve keyif, biraz da hüzünle geçti. Dizi esasen bu sezona bomba gibi bir giriş yaptı ve bence dizinin gelmiş geçmiş en efsane bölümü olan 8. bölümle iki aylık bir araya girdi, hatırlayacağınız üzere. Ancak daha sonra, dünkü finale kadar (16. bölüm) baya zayıf ilerledi. Ağırlığı ikili-üçlü insan ilişkilerine veren ve grupların Terminus'a ulaşma çabalarını gösteren, durağan bir 7 bölüm izledik. Ta ki düne kadar.. Sezon finali bize tekrar o özlenen Walking Dead aksiyonunu ve heyecanını yaşamamıza sebep oldu. Dahası, 5. sezon için beklentilerin artmasına sebep oldu.

Özellikle 3. sezonun başından itibaren bir çok olaydan sonra "acaba diziyi buradan nasıl devam ettirecekler?" sorusuna düşmüşüzdür çoğumuz. Senaristlerin özellikle hapishanenin kaybedilmesinden sonra sağlam bir yere bağlamaları gerekiyordu halatı. Yukarıda bahsettiğim o durağan ve sıkıcı süreç de zaten bağlantı süreci oldu. Halat Terminus'a bağlandı ama ne kadar sağlam olacağını 5. sezonda izleyeceğiz.

Geçtiğimiz sezonlarda Hapishane ve Vali'nin kasabası ortaya çıkınca, dizinin belli belirsiz de olsa Lost tadı vermeye başladığını söylemiştim Twitter'da. Bu tat çok hafif de olsa iki diziyi de izleyenler bana hak verecektir. İki ayrı insan grubunun iki ayrı dünyası ve yeni tanışılan dünyanın fazlasıyla esrarengiz olması.. Şimdi aynı şey tekrar oldu. Büyük umutlarda Terminus'a ulaşan ve orada karşılaşan iki grubun başına gelecekleri, oranın ve insanların nasıl bir şeyler olduğunu bilmeyişimiz, öğrenmek için sabırsızlanışımız.. İşte bunlar hep Lost. 

Neyse, senaristlerin bundan haberi olduğundan bile şüpheliyim. Bana keyif veren bir durum bu. Dizi güzel, karakterler güzel. Bir ömür boyu izlemeye hazırım.

Hiç yorum yok: