3 Nisan 2014 Perşembe

Ve bitti...

*** spoiler alert ***

9 sezonluk maceranın sonuna geldik. How I Met Your Mother bitti. İşin duygusal kısmını bir kenarı bırakıyorum, onu zaten yeterince yaşadık son bölümlerde, geçen haftaki yazıda da az çok anlatmıştım.

Finali beğenip beğenmediğime tam karar veremiyorum, zaten tüm bölümü final olmasının verdiği buruklukla, devamlı süreye bakarak, bitmesin falan diyerek izledim.. Öncelikle ben böyle sürprizli bir final beklemiyordum açıkçası. Özellikle son 2 bölümden sonra veda ağırlıklı, ağlatmaya yönelik bir bölüm olacağı kanısındaydım. Ama bölüm ağlatmak bir yana, göz bile doldurmadı, dahası çok acayip sürprizler oldu. Barney'le Robin'in boşanması, Ted'in tekrar Robin'e dönmesi, annenin ölmesi büyük sürprizlerdi. Bir sürpriz bekleyenler belki çocukların annesinin Robin olmasını beklediler son dakikaya kadar ama, o da ters köşe çıktı.

Onun dışında bir çok şey 40 dakikalık bölüme sıkıştırılmaya çalışılırken aceleye gelmiş. Keşke bölüm 1 buçuk saat olsaydı da, film gibi doya doya izleseydik. Mesela Ted'in anneyle tanışması daha gizemli bir havadaydı ama beklenenden daha sıradan oldu. Sadece geçmişten 1-2 minik ayrıntıya dokunduruldu, o kadar. Onun dışında boşanma mevzusu da çok çok, ama çok kısa geçilmiş. Bir şok etkisi yaratmak için yapılmış, nispeten başarılı da olmuş ama böyle büyük bir olayın 3-4 dakikada kapanması, dahası Barney'nin hiçbir şey olmamış gibi hemen eskiye dönmesi falan yavan olmuş. Ayrıca Barney'nin evlilik dışı çocuğu sürecinde annenin hiç ortada olmaması da biraz gerçekçilikten uzaktı. Bebeğiyle karşılaşması ise şimdiye kadarki en dokunaklı sahnelerden biriydi.

Final pek bekleneni verememiş olsa da en azından akıldaki tüm soru işaretlerine cevap verdi. Böyle mükemmel bir diziyi izlemiş olduğum için çok mutluyum ama bittiği için de acayip bir burukluk var açıkçası. Hele finalde sık sık eski zamanlardan esintiler sunması, filmin sonunda herkesin ilk bölümlerden karelerinin gösterilmesi baya vurucu oldu benim için. Grubun ara ara dağılır gibi olup tekrar bir araya gelmesi, saçlar beyazlasa da 2005 ruhunun kaybedilmemesi, MacLarens'ın şahit olduğu olaylara vurgu yapılması.. Her şey müthişti gerçekten.

Ve bitti...

Hiç yorum yok: