11 Şubat 2016 Perşembe

Irkçılık: Amerika'nın bir türlü ölmeyen virüsü


Geçmişten bugüne, Oscar ödüllerine aday gösterilenler içinde siyahi oyuncuların her zaman çok az olması, hatta son iki senede hiç bir zencinin aday bile gösterilmemesi tüm dünyada büyük tepkiye sebep olmaya devam ediyor. Hollywood'un ünlü kadın oyuncuları; Jennifer Lawrance, Cate Blanchett, Jane Fonda ve Viola Davis başta olmak üzere toplam 13 aktrist, simsiyah giyinerek aynı karede İngiliz magazin dergisi Vanity Fair için verdikleri poz ile bu gidişatı protesto ettiler. 

Oscar ödülleri tarihinde oyunculuk dalında ödül kazanan siyahi oyuncu sayısı sadece 5. Hakikaten şaka gibi. Zaten ödülü veren 7 bin kişilik akademinin sadece 500'ü zencilerden oluşuyor. Ve yaş ortalaması 62. Galatasaray Divan Kurulu gibi. Yani muhtemel bir eski kafalılıktan kurtulamama, kasıtlı olmadan bile olsa ırklardan etkilenme durumu var gibi duruyor.. Morgan Freeman, Samuel Jackson gibi adamların oyunculuk dalında Oscar alamamış olması resmen komedi. Bu adamlar beyaz olsaydı durum ne olurdu, tahmin etmek çok da zor değil. Örneğin bu sene Samuel Jackson'ın The Hateful Eight'teki rolüyle Oscar'a aday olamamasını herhangi bir mantığa sığdırmak imkansız. 


Geçtiğimiz aylarda da Will Smith, eşi Jada Pinkett Smith ve Spike Lee, ayrıca neredeyse tüm zenci oyuncular Oscar'ı bu sebeple boykot ettiklerini ve bu seneki törene katılmayacaklarını açıklamışlardı. Hemen ardından Michael Moore, George Clooney gibi oyuncular da bu durumun kasıtlı olduğunu dile getirerek tepki verdiler. Geçtiğimiz yılki törende %16'lık bir izlenme oranı düşüşü yaşandıktan sonra bu seneki törenin nasıl geçeceğini hepimiz merak ediyoruz. 

Ana konumuza geri dönersek.. Uzay çağına geldiğimiz ve duyarlılığın hat safhada olduğu günümüzde ırkçılık belasından hala kurtulabilmiş değiliz. Bu pisliğin olmadığı bir ülke yok. Hatta Dünya'da bence ırkçılığın en fazla olduğu ülke kesinlikle Amerika. Tam tersi gibi gözükse de, ırkçılık karşıtı yüzlerce film, dizi, kampanya yapılsa da, hatta en çok orada eleştirilse de, Birleşik Devletler'in kanındaki bu ırkçılık virüsünü bir türlü öldüremediler ne yazık ki. 

Hiç yorum yok: