5 Şubat 2016 Cuma

Therese Belivet


Merakla beklenen bir diğer Oscarlık filme de vizyona ilk girdiği gün, yani bugün gittim. Öncelikle, çok güzel ve kaliteli bir film. Bunda beis yok. Ama öte yandan farklı bir durum var.. Ben kesinlikle filmleri beklentilere göre değerlendirmem. The Revenant'ta bununla ilgili bir şeyler söylemiştim. O filmin o kadar reklamı yapıldı ki, son yılların en iyi filmi beklentisiyle gidip hayal kırıklığına uğrayanlar oldu. Carol'a geri dönersek; açıkçası bu filmde de biraz benzer durum mevcut gibi geldi bana. Yani bu tür şeylerden etkilenenler için beklentilerin az biraz altında kalabilir. Olağanüstü, acayip etkileyici, vurucu bir film falan değil yani.

Bir kere oyunculuklar kusursuz kesinlikle. Cate Blanchett, her yerde daha ön planda olmasına ve elbette yine harika bir rol çıkarmasına rağmen, bence partneri Rooney Mara ondan da iyi bir rol oynamış. 20'li yaşlarda, saf ve naif kız rolünü gereğinden gerçekçi oynamış. Duygu yansımaları falan mükemmel ötesiydi. Yaşamış adeta. Adı başta olmak üzere her şeyiyle çok özgün bir karakter olmuş. O yüzden de başlığa kendisinin filmdeki adını verdim zaten. En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünde favorim kesinlikle. 


Onun dışında hikaye zaten son derece ilgi çekici. Birbirine aşık olmaya başlayan iki kadının öyküsü biraz durağan ilerliyor ama sıkmıyor. Tek eksik kalan şey, hikayenin ilerleyişinde vurucu ve şok edici bir olay olmaması. O da olsaydı daha etkileyici bir film olabilirmiş. Ama bu şekilde de son derece saf ve hoş bir film. 1950'lerin atmosferi çok güzel yansıtılmış. Arabalar, mekanlar, objeler, kostümler kusursuz. Müzikler de gayet güzel.

Kısacası; benim gözümde tam olarak 7.5 puanlık, kaliteli bir film.

Hiç yorum yok: