22 Aralık 2015 Salı

Ne güzel şeysin sen futbol


Leicester City, son yıllarda futbolda gördüğüm en güzel şey olabilir. 

Geçen sene 20 Aralık'ta, yani bundan tam bir yıl önce, Premier Lig'in 20. yani son sırasında yer alıyorlardı. Sonra lige tutunup sezonu 14. bitirmeyi başardılar. Bu sezon ise, dünyanın en büyük sürprizini gerçekleştirmeye devam ediyorlar ve 17. hafta geride kalırken liderliklerini sürdürüyorlar. Üstelik geçen sezon ligde zor kalan kadrolarına sadece iki önemli eklenti (Okazaki & Fuchs) yaptılar. Bunun yanı sıra büyük liglerde her maçta gol atan tek takım. Şampiyon olmaları hala çok büyük mucize olur ama bu artık 3-5 haftalık yalancı bir serüven değil, gerçek bir şampiyonluk mücadelesindeler.

Hikayelerini baştan anlatıp sıkmak istemiyorum, nitekim her yerde yazıyor, neredeyse her maçta da spikerler anlatıyor zaten. Bu rüya ne kadar sürecek bilemiyoruz, ama gerçek olan bir şey varsa, biri 10 sene önce işçi olan ve biri Fransa 2. Ligi'nden gelen bir Cezayirli oyuncudan oluşan hücum hattıyla Premier Lig'in tepesindeler. Ve takım olarak inanılmaz mücadele ediyorlar. Skor yükünü çektikleri için herkes benim yaptığım gibi Vardy ve Mahrez'den bahsediyor ama bu başarıyı sadece 1-2 oyuncuyla sınırlandırmak imkansız. Her maç topluca yaptıkları presi ve fiziksel mücadeleyi gördükçe yüzümde salak bir gülümseme oluyor. 

Oyun tarzları bana biraz 2011-12 sezonundaki Fatih Terim'in Galatasaray'ını anımsatıyor. 4-4-2, kaos futbolu, bol pres, sürekli orta sahaya ve savunmaya yardım eden forvetler, sürekli birbirine yakın oynayan takım, gereğinden fazla disiplin ve iştah.. Çok paslaşmayı sevmiyorlar, pres sonucu kapılan bütün topları son derece aceleci ve dikkatsiz biçimde karşı tarafa geçiriyorlar. Bu yüzden pas isabet ve topa sahip olma yüzdesinde ligin son (20. ve 18.) sırasındalar. Bu iki istatistik biraz 2011-12 Galatasaray'ına uzak geliyor ama o da STSL ile Premier Lig'in kalite farkıyla açıklanabilir.

(bu fotoğraf yarisaha.com sitesinden alınmıştır)

Alex Ferguson'ın fikrine göre devre arasında para harcarsa Lestır için şampiyonluk sürpriz olmaz. Ama oyuncuların çok doğru seçilmesi ve bu ahengi bozmaması çok önemli. Bu takıma 2 tane süperyıldız getirip aynı oyunu sürdürmek çok olası görünmüyor. Bu birlik ve beraberliği bozmayacak, çok koşup rakibi bozmaya ve disiplini sürdürmeye devam edecek adamlar olması gerek.. Bir de özellikle bizim ligimizde, ligin son haftalarına kadar götürülüp, tecrübesizlik sebebiyle kaybedilen şampiyonlukları çok gördüğümüz için erken konuşmak yanlış. 

Tabii ki ben ve futbol severlerin bir çoğu (İngiltere'de farklı takım tutanlar dışında) şampiyon olmalarını can-ı gönülden istiyoruz. Çünkü dipten tepeye uzanan sürpriz başarı hikayeleri insanoğlu için her zaman fazlasıyla çekici olmuştur. Tıpkı nötr olduğumuz iki takımın maçını izlerken neredeyse her zaman zayıf olanın kazanmasını istediğimiz gibi..

Hiç yorum yok: