16 Mayıs 2009 Cumartesi

Bu bir özür yazısıdır!


5-6 ay önce Adanalı denen dizi ilk başladığında, bahsedip övmüştüm. Şu anda bana oturma uzuvuyla gülenler vardır mutlaka ama ben nereden bileyim böyle olacağını? Hakikaten de ilk başladığında, ilk 3-5 bölüm itibariyle gayet hoş, izlenebilir bir dizi olarak görünmüştü. Hatta uzun yıllar sonra "valla bu her hafta izlenir" gibi talihsiz bir cümle bile kurmuştum kendi kendime.

Şimdi ise hem blogta, hem de içimden söylediğim herşeyi geri alıyorum. Yetmezmiş gibi bir de özür diliyorum. Öncelikle şöyle bir cümle kurmuşum: "Açıkçası Adanalı, bazı yapay dövüş/çatışma sahneleri dışında gayet güzel bence." Demek o zaman da yapaymış. Şimdi iyice kontrol dışı bir hâl almış durumda. Hiç tahammül edilir gibi değil. Saçma sapan bir dizi olup çıktı. Dövüş ve komedi sahneleri acayip derecede abartılıyor. Şu ana kadar hiçbir komedi sahnesine gülemedim. Adanalı Yavuz'un abartılı mimikleri iğrenç. Hele o 'dizinin en komik adamı' sıfatında olan sinema meraklısı suçlu herif tam şaklaban. Gülen var mı merak ediyorum... Son zamanda arada denk geldiğinde gördüm, yaşlı kadın kılığına girmeler, o bıyıklı elemanla gay taklidi yapmalar falan.. Offf of. Çok fena. Dizi yapımcıları hiç farkında değil mi bu iticiliğin, bilemiyorum. Tabii en son 3 ay önce falan oturup izlemişliğim var, hala izliyormuşum gibi olmasın da, aman.

Ama kendimin hakkını da vereyim. Yani gelelim güzel kısma. Son olarak ne demişim? Şunu demişim: "Yalnız çok bomba başladı, böyle başlayan diziler genelde kısa sürede boka sarar. Bakalım bu öyle mi olacak..." Buradan yırtıyorum en azından. Eyvalah.

Ha, bahsettiğim Serenay Sarıkaya'nın her zaman arkasında dururum, o ayrı. Tabii savunduğum kısmı olan güzellik konusunda dururum, o da ayrı. Yoksa Yunan Kızı rolünü oynadığı oyunculuğu beş para etmez, o daha da ayrı.

2 yorum:

Onur dedi ki...

özür kabul edildi :)

Adsız dedi ki...

"Serenay Sarıkaya'nın her zaman arkasında dururum"

Bu cümle iki anlamlı olmuş, farkında mısın çağlar..ehehehe

can