27 Ekim 2009 Salı

"QT" rulazz...


Tarantino'nun son röportajlarından birini okudum, FHM'de. Yine bomba sözler ve itiraflarla karşımızda. Röportajdan cımbızladığım bazı vecizeleri sizler için yazıyorum. Yalnız 3. paragraftaki sahneyi ben anlayamadım yahu?? Mike hangi ara atlayacakti ki diğer arabaya? Hem ne alaka? Bence orada bir yazım hatası var, Zoe Mike'ın arabaya atlayacaktı sanırım. Obaa, evet evet öyledir kesin. Bomba olurdu lan o sahne! Hay senin kameraman gibi.. Eheh, neyse, okuyun hadi.

Filmlerimde çok çeşit işkence ve vahşet unsuru kullandım ama gerçek hayatta bunlar beni pek etkileyecek şeyler değil. Ama kafamı fare dolu bir kafesin içine soksalardı, benim için en büyük kabus olurdu. Tabii ki bunun dışında en etkili işkence yöntemi, cinsel organa yapılanlardır. Kimse cinsel organı tehtid altındayken bir şey yapamaz.

Bir kızı, araba içinde seyredilen sinemalardan birine götürmüştüm ve arka koltukta film bitene kadar seviştik. Demi Moore'un The 7th Sign filmiydi ve birden öpüşmeye başlamıştık, ardından da kendimizi durduramadık. Aynı zamanda sinemada mastürbasyon yapmışlığım da vardır. 1930'ların bir komedisi olan The Ruggles of Red Gap diye bir film sırasında olmuştu.

Death Proof'u çekerken, kafamda canlandırdığım hileli ve tehlikeli bir sahne vardı. Kızlar, dublör rolündeki Mike'ın peşinden gitmeye karar verdiklerinde, Mike arabadan arabaya atlayacaktı. Başrol oyuncularından dublör rolündeki Zoe için çok tehlikeli bir sahne olacaktı. Sahneyi hazırladık ve çekim için kameraman düğmeye bastı ama kamera çekmemiş. Oysa ben kameramana "Çekiyor mu?" diye sormuş, o da beni "evet" diye yanıtlamıştı. Ama sahne çekilmemiş işte. Bunun çok büyük bir hata olduğunu düşünüyorum. Daha sonra o sahneyi dört kere daha çektik ama hiçbiri ilki kadar güzel olmadı. Bu yüzden de o sahneyi filmde kullanmadım. Sette öfke krizleri geçirmiştim. Ardından kameramanı affetmem çok zor oldu. Seti yarıda kesip, arabama bindim ve setten uzaklaştım, öfkemi dışarı attım. Bir yandan araba kullanıp, bir yandan da küfürler ediyordum. Ama onu kovmayı hiç düşünmedim, çünkü biliyordum ki bir daha böyle bir şey yapmayacaktı ve onu kovmam bana bir kazanç sağlamayacaktı.

Ben bekar bir erkeğim ve bu yüzden evim yatakhane gibi. Eğer kapıdan içeri girerseniz, bir sürü yığınla karşılaşırsınız. Bana gelirken getirdiğiniz dergiyi, 3 yıl sonra aynı yerde bulacağınızdan emin olabilirsiniz. Eşyaları düzenlemek ve atmakla ilgili problemlerim var.

Hiç yorum yok: