15 Şubat 2014 Cumartesi

"Hustle"


Filmi sinemada izlemeye, çok sayıda arkadaşımın "dur yapma!" uyarılarına kulak asmadan gittim. Sonuçta oyuncu kadrosu müthiş, konusu da enteresan, oskara da aday olduğunu öğrenince filmi sinemada izlememe engel olamadılar. Keşke daha ikna edici olabilen kişilerle arkadaşlık etseymişim. Filmle ilgili ilk etapta söyleyebileceğim tek şey "kötü film". Muhtemelen adını duymadığımız oyuncularla çekilmiş olsa, IMDB'den 7.6 puan almış bu filmin adını kimse duymayacaktı bile. Ki bu filmin o puanı almasında da emeği geçenlere selam olsun.

Bilen bilir, çok film izlememe rağmen ben öyle zor film beğenen ekşisözlük yazarları gibi falan değilim. Ama filmin kötü yanlarını saymaya nereden başlayayım bilmiyorum. Bir kere film aşırı durağan ve bu durağanlıkta insanı içine çeken bir yön de yok. Ve hal böyleyken, 2 saatin üzerinde süren filmi izlemek benim ve filmi izlemeye gittiğim arkadaşım için bir işkence haline geldi. Derken imdadımıza kapakta kendisini takdim ettiğim üzere Jennifer Lawrance yetişti. İlginç olan da zaten Christian Bale, Bradley Cooper ve hatta Robert De Niro'nun olduğu bir filmde, filmi yerden 15 cm kadar yüksekliğe kaldıran isim o oluyor. Oyunculardan bahsetmişken, sergilenen oyunculuklara elbet lafım yok, sorun o değil zaten. Jennifer ablamız o sivrilen "tuhaf" kişiliğiyle filmi biraz olsun ayağa kaldıran, ortama hareket getiren isim oluyor.

Onun dışında, artık yönetmenin fantazisi midir bilmiyorum ama, yüz olarak güzel olan fakat vücut olarak berbat olan Amy Adams'ın, film boyunca hem sarkık memelerini, hem de çirkin bacaklarını gözümüze gözümüze sokmaları da seyir zevkini kaçıran bir diğer ayrıntı olarak kayıtlara düşülebilir. Yani film seksüelizmden de kazanamıyor.

Hiç yorum yok: