14 Eylül 2009 Pazartesi

Bir güzel tenis gecesi

Event 1: Nadal-Del Potro maçıyla başladı. Çoğu kişi Nadal'ın Del Potro'ya acımayıp, adını finale yazdırmasını bekliyordu, ben dahil. Beklemeyenler de temenni ediyordu, bir efsane final daha izleyebilmek için Nadal-Federer arasında. Ama Del Potro öyle bir oyun oynadı ki.. Resmen paramparça etti Nadal'ı, servis kırmaktan yoruldu. Kusursuz oynadı resmen. Backhand, forehand hiçbir türlü açık vermedi ve efsane final umutlarımızı suya düşürdü. Herif resmen Federer'in forehand'i gibi backhand attı ulan.. Açıkçası ben Nadal, Federer dahil son yıllarda hem backhand, hem forehand'i bu kadar eşit derecede etkili kullanabilen bir adam izlememiştim. Nadal'ın sorunu ise bence %100 olmaması değil, formsuz olması şu an için. Sonuçta Nadal savunma oyunu oynayan ve rakibin açıklarına çalışan bir adam. Ve dün, Del Potro'nun çalışılabilecek bir açığı yoktu malesef.

Event 2: Federer - Djokovic.. Bir efsane maç oldu. Hakem kararlarıyla, Djokovic'in şanssızlıklarıyla, rallilerle, insanüstü vuruşlarla ve alınan inanılmaz puanlarla.. Herşeyiyle inanılmaz zevkliydi. Hepsini tek tek anlatmayacağım, Federer'in maç sayısından önceki "efsaneler efsanesi" winner'ını buradan izleyebilirsiniz. Belki de tarihin gördüğü en mükemmel vuruşlardan biri. Neyse, sonuç olarak bu gece 11'de, güzel bir final bizi bekliyor.

Event 3: Bağyanlar finali, Benim kız ile hayvan Clijsters'ın maçı. İki güzel, karizma hatunun maçını izlemek de ayrı bir zevk canım. Zaten ben, benim kıza yapabileceğim manevi yardımı yapmıştım. Finalde Serena da, Clijsters da olsa bir şey değişmeyecekti, değişmedi. Clijsters'a direnemedi Wozniacki. Sağlık olsun, önümüzdeki Grand Slam'lere bakacağız artık... Şampiyon Clijsters da resmen herkesi yenerek aldı bu ünvanı, helal olsundur.

* * *

Not: Aslında son zamanda çok fazla tenis yazısı oldu farkındayım, sonuçta bu spor herkes tarafından sevilen bir spor değil, muhtemelen yazıları hiç okumadan geçenler oluyordu. Bugün final de bitsin, kurtulacaksınız inşallah.

Hiç yorum yok: