BEŞİKTAŞ
Beşiktaş'ta ilginç işler oluyor. Quaresma'dan sonra Guti bombası da patladı. Hatta üzerine "Raul de bitmek üzere" gibi ciddi bir söylenti dolaştı ortalıkta, taraftar coştu falan, transfer sezonunun erken şampiyonu ilan edildi doğal olarak Beşiktaş. Raul zaten sadece söylentiydi ama kesin olarak görülen Guti için bir türlü resmi açıklama gelmedi ve şimdi de iş yatmış gibi bir hava hakim ortalıkta. İşler tuhaflaştı, ne olacağı belirsiz.
Diğer taraftan yabancıların fazlalığı da ayrı bir sorun. Guti hariç 12 yabancı bulunan kadroda kimin gidip kimin kalacağı belirsiz. Bu bağlamda savunmada Zapo'yu tutmak isteyip Ferrari'ye yol verebilecekleri falan konuşuluyor. Hatta ilk gördüğümde "keşke Ferrari'yi uygun fiyata biz kapabilsek" demiştim ki birkaç haber sitesinde Servet-Ferrari takası gibi haberlere yer verildiğini gördüm akabinde. İki takımın da işine gelecek bir takas, Beşiktaş bir yabancıdan kurtulup Türkiye şartlarında iyi bir savunma oyuncusu almış olacak, ama özellikle Galatasaray için savunmada Neill-Ferrari ikilisi muhteşem olur. Böylece biz de Türkiye'de sırıtmayan ama özellikle Avrupa maçlarında kanser etkisi yaratan Servet'ten kurtulmuş oluruz.
FENERBAHÇE
Stoch bombasını saymazsak, Fenerbahçe transferde suskunluğunu korumaya devam ediyor. Mutlaka birkaç adam alacaklardır, özellikle hazırlık maçlarında alınan üst üste mağlubiyetlerden sonra kesin gibi. Hangi mevkiiye transfer yapacakları ise kestirilemiyor şimdilik. Özellikle Güiza soru işaretiyle birlikte forvet öncelik gibi şimdilik, ama kimi alacaklar? Dünya Kupası'nda Gana ile parlayan Gyan dedikodular arasında ama söylenti gerçek mi, gerçekse de bu takımın ihtiyacını görür mü muamma. Güiza da inatla gitmek istemiyor falan, o konuda da karışıklıklar mevcut.
Hazırlık maçlarından bahsetmişken, her zamanki gerçek burada da ortaya çıkıyor. Eğer bir takım bilinçli ve hatalardan ders alabilen bir teknik ekibe sahipse, hazırlık maçlarında alınan her mağlubiyet artı olarak haneye yazılabilir. Daha önce de söylediğim gibi, hazırlık maçlarında sırf oyuna ısınmak için osuruktan takımlara karşı alınan 5-10 gollü galibiyetlerdense, alınan mağlubiyet ve beraberlikler, atılamayan goller daha yararlıdır ileriye dönük olarak... Bu bağlamda Fenerbahçe'nin hazırlık maçları için daha dişine göre rakipler seçmesini çok doğru buluyorum, Galatasaray'ın aksine..
GALATASARAY
Hazırlık maçlarında çapsız rakiplerini 4'er 5'er gollerle yenen Galatasaray, takımın en büyük eksiği olarak görülen iki yönlü defansif orta saha eksiğini, Eric Cana ile kapatılmış görünüyor. Eğer büyük bir uyum problemi veya Linderoth sendromu yaşamazsa, takımın vazgeçilmezlerinden olacağına şüphem yok. Onun dışında uzun uğraşlar sonucunda Kewell ile sözleşme yenilendi 1 yıllığına. İnatla her yerde "Kewell ulan!" diyen taraftarları bir türlü anlayamıyorum. Yine yarısını sakat geçirecek sezonun, oynadığında da 60 dakika dayanabilecek.. Neyin inadı bu arkadaşlar? Tamam ben de çok seviyorum, çok düzgün ve yürekli bir adam, çok önemli ve şık goller atarak benim de gönlümü fethetti ama gerçekleri göremeyecek kadar da gözümü kör etmedi. Neyse biraz oynar, biraz fizyoterapi yapar, biraz kenarda durur, elbet çıkıp birkaç olumlu şey yapacak, gol atacaktır... Kewell falan hikaye, en büyük transfer hala Milan Baros gibi bir adama sahip oluşudur bu takımın. Fenerbahçe maçından itibaren tüm sezonu forvetsiz geçirdik geçtiğimiz sezon ve istisnasız her maç eksikliğini hissettik. Kenarda bekleyecek genç Mehmet Batdal'ın da takımda pişip iyi bir malzeme olacağını umut ediyorum.
Onun dışında takımın hala ileriye bir takviye peşinde olduğu konuşuluyordu ki haftalardır beklenen Pino'nun gelişi sonunda açıklandı.. Mutlaka ofansif bir adam alınacağını düşünmekle birlikte, kalenin de kime emanet edileceğini çok merak ediyordum. Rijkaard,kaleci istemediğini söylemişti ama belli de olmaz. De Santcis, Leo Franco (şükürler olsun ki gitti) fiyaskolarından sonra gerçekten kaliteli ve ortama çabuk uyum sağlayabilecek bir yabancı getirilebilirse ne ala. Alınmayacaksa da bana kalırsa hala sonsuz şans verilip, bir türlü o güveni sağlayamayan Aykut'la uğraşmak yerine Ufuk Ceylan'ı koymak çok daha mantıklı.
Bakalım önümüzdeki günler ne tür hamlelere sahne olacak...
7 yorum:
Bu akşam Aykut GSTV'de aynen şöyle söyledi; "Bize (yerli kalecilere) kaleyi son teslim ettikleri sezon takımı şampiyon yaptık. Yönetimin kararı takımı bize emanet etme şeklinde oldu."
Gayet de iyi oldu, 4 büyük takım içerisinde sürekli yabancı kaleci getiren, son 3 yılda (Mondragon sonrası) sürekli fiyasko ile karşılaşan Galatasaray'ın yabancı kaleciye ihtiyacı yok bence...
Bence bize bir defansif orta saha daha gerekiyor. Elano satılırsa -ki bence satılmalı- ikinci bir Arda gerekiyor. Koca takımda pas yapacak, hücumu yönlendirecek bir tek Arda kaldı. Bu form durumuyla Ayhan Akman'a filan güvenirsek işimiz yaş...
"Tamam ben de çok seviyorum, çok düzgün ve yürekli bir adam, çok önemli ve şık goller atarak benim de gönlümü fethetti ama gerçekleri göremeyecek kadar da gözümü kör etmedi."
bu cümle acayip edebi olmuş..
bırakın insanlar sevinçlerini diledikleri gibi yaşasınlar sayın çağlar yıldız. herkes aynı düşünmek zorunda değil.
Kewell'a sempati duyanlara, onu sevenlere lafım yok. Ama tamam sempati duyuyorsun da, aylardır Kewell'ın imzasını bekliyorlar.. Yahu futbol olarak verebileceklerini 2 senedir görüyoruz. Adam malesef ki müzmin sakat. Herkes aynı düşünmek zorunda değil ama ortadaki gerçekler herkesin kabul etmek zorunda olduğu gerçekler. Bu adamın 2 maç oynayıp, 5 maç oynayamadığı gerçeği.. Ben geldiğine sevinmedim demedim, gelsin, takıma katkısı da olacaktır, kenarda olması bile, üst düzey seviyede EPL görmüş bir adamın idmanlara çıkması bile artıdır takım için. Ama sanki Hagi'nin 30 yaşındaki hali geri dönmüşçesine sevinenleri anlamıyorum ben...
Adam dünyanın neresine gitse GS taraftarı başta olmak üzere, Türklerin sevgi çemberine giriyor. Fenerbahçe forumlarında bile kendisine saygı gösteriliyormuş. Bu adamın nankör olmadığını biliyoruz hepimiz. Bizim ona verdiğimiz sevgiyi ve pozitif enerjinin geri ödemesini bize kesinlikle yapacaktır.
@Cem Uçsoy, güzel konuşmuşsun da bu iş sevgi ve pozitif enerji vermeyle olsaydı Lincoln tanrı olmuştu bu camiada :) Çağlar'a katılıyorum iş tamamen sağlığa bakar gerisi işin yalan kısmı. Sağlıklı olursa zaten performansını esirgeyecek bir adam değil.
Şahsen sezon boyunca sakatlıklar yaşayan biride olsa (ki ilk geldiği dönemde kimse ondan 20-25 maçtan fazla sahaya çıkmasını beklemiiyordu herhalde) sahada olduğu zamanlarda ortaya koydukları ile +2 lik yabancı haklarından biri için en uygun adaylardandı.
Kale konusunda ise Aykut iyi bir insan ama kesinlikle şampiyonluk adayı takımın as kalecisi olamaz. Ufuk umarım beklentileri karşılayan bir performans sergileyip kaleyi alır aksi halde devre arasında yabancı kaleci aranması söz konusu olabilir.
Yorum Gönder