16 Ağustos 2009 Pazar

Eşref Armağan ve değer kayıpları üzerine...


Eşref Arğaman... Belki bazılarınız duydunuz, bazılarınız çok iyi biliyorsunuz. Ama büyük ihtimalle bir çoğunuz hiç bilmiyorsunuz. Bilenler de muhtemelen internet, Facebook sayesinde biliyorlar. Ne yazık... Türkiye'de malesef başımızdakiler, işçisinden amirine; değer kayıplarına tavan yaptırmak, kaybolmamış değerleri özellikle kaybetmek, eldekilerin değerini bilememek, hatta ne olduğunu kavrayamamak üzerine master yapmış insanlar. Siyasete de çok bulaşmak istemesem de, bu başbakanından ufak bir şefine kadar böyle...

Videoyu izleyin önce baştan sona. Bu adam dünya tarihine geçecek bir yeteneğe sahip. Hatta biz bilmiyoruz ama geçmiş. Neden bilmiyoruz, çünkü ilgilenmiyoruz. Haberlerde bu adama rastlayan var mı? Belki 1-2 defa. Halbuki 45'er dakika şehit analarının yakarışlarını gösterip, ardından 2 saat magazin haberleri vermeye çok düşkün bir millet olarak bu haberin haftalarca, aylarca başlıklardan inmemesi gerekirdi. "Futbola verilen değerin yarısı bize verilseydi.." tipi klasik boks antrenörü cümlesi kurmak istemezdim ama, cidden bu cuk oturuyor.. Tabii herkes bizim gibi salak değil. Gavuroğlu öyle bir sahiplenmiş ki bizim kendi evladımızı. Neyse..

Adam gözü olmadan doğmuş, doğal olarak hayatında hiçbir şey görmemiş. Ve doğuştan kör bir adam öyle resimler çiziyor ki.. Hayatında bir şey görmemiş adamın perspektif, açı duygusu nasıl olur? Görmediği şeyi kağıda 3 boyutlu aktarmayı nasıl başarır? İlk düşünüldüğünde "ulan filler de resim çiziyor" gibi düşündürüyor, ama videoyu izleyip üzerine biraz kafa yorunca aslında ne kadar olağanüstü bir durum olduğunu anlıyorsunuz. Videodaki ecnebinin dediği gibi: OLAĞANDIŞI.

Discovery Channel'da belgeseli yayınlanmış, Amerika'dan İtalya'ya üzerinde araştırmalar yapılmış, etrafına onlarca bilim adamı toplanmış, beyninin fonksiyonları incelenmiş, 600 yıl sonra bir ilke imza atmış ve onların da deyimiyle "tarihe geçmiş" bir adamı Facebook'tan tanıyoruz. Bizim eksikliğimize bir bakın allah aşkına? Şimdi ortaya çıkıp "o bizim evladımız!" desen kaç yazar? Elinoğlu bırakır mı bu saatten sonra sana?

*YouTube özürlüler videoyu şuradan da izleyebilirler.

2 yorum:

sergei sorensen dedi ki...

vay be harbden ne büyük bir değermiş tutmayı bilmiyoruz işte elde yapıcak bişey yokk

Cassy dedi ki...

çok güzel bir yazı. keşke baştakilerden birileri okuabilse.......