*** SPOILER ALERT! ***
Dizi, 5. sezona muhteşem bir finalle veda etmişti hatırlarsanız. Alan'ın yazdığı film senaryosuyla başlayan efsane bölüm, Judith'in, Charlie'nin evinden doğuma kaldırılması, Herb'in hastanede başına gelenler, Alan'ın eski aşkı Melissa ile hastanenin sekreteri olarak karşılaşması, Charlie'nin rahatlığı ile devam ediyordu. Ama Charlie ve diziyle ilgili esas kilit nokta, tek eşliliğe Chelsea ile alışmaya başlayan Charlie'nin kafasının geri dönen Mia yüzünden karışmasıydı*. Zaten bölüm de, hastane maceraları bittikten sonra, Alan'la Charlie kafede otururken, Mia'nın Charlie'yi görüp selam vermesiyle bitmişti. Ki Married with Children'dan sonra ilk kez bu kadar bağlandığım bir komedi dizisi olan 2.5 Men, olayın bu hale gelmesiyle bence çok daha eğlenceli bir duruma geldi. Bakalım neler olacak... İnşallah 10 sezon sürer. (7. sezon 21 Eylül'de başlıyor.)
*Bu arada itiraz edeni vururum: Mia >>>100kere>>> Chelsea. Tamam, hadi Chelsea'nin muhteşem göğüsleri dolayısıyla 100 kere olmayabilir, ama her türlü Mia diyorum.
Cidden acayip bir dizi. Her şey var ve inanılmaz bir kurgu cidden. Bu diziyi sürekli annenin kim olduğunu tahmin ederek izleyenlere allahtan acil şifalar diliyorum öncelikle. Ki bu kafada arkadaşlarım var malesef. Oturun izleyin ulan işte, kırk yılda bir geliyor böyle dizi, tadını çıkarın. Öncelikle nasıl bittiğini hatırlayalım... Bu dizi, 2.5 Men gibi olaylar örgüsünden çok, durumların açığa kavuşmasıyla bitti. En ilgi çekici olanı da, Barney ile Robin'in birbirlerinden resmen hoşlanıyorlar olması. Marshall ve Lily ise muhteşem aşklarını evlilikle sürdürüyorlar ve Marshall yıllardır içinde kalan karşı çatıya atlama eşiğini geçti. Ted ise hala sap. En son profesor oldu ve karısıyla bunun sayesinde tanıştığını ve hatta kendisinin ders verdiği sınıfta söyledi ve dizi bitti. Anne kim mi? Umrumda değil. (5. sezon 21 Eylül'de başlıyor. Evet, zaten sürekli 2.5 Men ile aynı gün yayınlanıyor. Şölene bak sen...)
Not: Hani her dizinin başında Ted çocuklarına anlatıyor ya hikayeyi. Oradaki Ted'in kızı ne kadar güzel bir şeydir öyle yaa... Robin falan hikaye. Ted'in çok taş biriyle tanışması lazım, "işte bu" diyebilmek için.
Gelelim bizim abazan genius'lara... Tabii diğerleri gibi olaydan çok, birbirinden bağımsız bölümler halinde, çerez şeklinde gidiyordu Big Bang. Ta ki sezon finaline kadar. Burada da aşk meşk işleri yoğunlaştı. Penny'nin Leonard'dan resmen hoşlandığını, yukardaki resimdeki replikten anlamış olduk. Bizim dörtlü, 3 aylık bir araştırma için kuzey kutbuna gittiler ve gitmeden önce Penny'nin kapısına "hoşçakal" demek için gelen Leonard, beklediği "gitmesen olmaz mı?" cevabını alamadı. Ama Penny'nin, kapıyı kapattıktan sonra kendi kendine söylediği "keşke hiç gitmesen" babında cümleden (resimde) anladık Leonard'a boş olmadığını. Fakat tabii dizi, bizim dörtlünün kutupta kaldığı minik evi göstererek bitti. Hatırlarsanız ilk sezon da benzer bitmişti. Penny ile Leonard arasında elektriklenme olmuş ama 2. sezonun başında öğrenebilmiştik devamını. Fakat o zaman Penny gerçekten hoşlanmıyordu. Sadece deneme amaçlı bir süreçti, bu kezse galiba gerçekten hoşlanıyor. Bu arada diziden haberi olmayan adam, aşk dizisi falan sanacak hahahah. Bariz geyik dizisi lan. Süper. Hadi bakalım. (Bunun yayınlanma tarihi henüz resmileşmedi.)
4 yorum:
Big Bang de 21 Eylül'de başlayacak;
http://www.imdb.com/title/tt0898266/episodes
İlk bölüm fotolarına rastladım. Leonard-Penny direk olaya giriyorlar demedi deme :D
Howard Wolowitz karakteri The Big Bang Theory'yi izlemek için başlı başına yeterli bir sebeptir. Yalnız dizide şöyle bir sorun var. Bazen çok spesifik kavramlar üzerine kurguluyorlar diyalogları ve anlaması zor oluyor hatta anlaşılmıyor.
Bende big bang'i merakla bekliyorum. Umarım güzel bir sezon olur..
Yorum Gönder