23 Ağustos 2009 Pazar

Varsa yoksa Milan Baros!

Galatasaray 4 - 1 Kayserispor

"Elano'nun golü sdfasdfas!!!" diyerek başlayalım muhabbete...

İlk yarı iyi, ikinci yarı çok kötüydü aslında Galatasaray. Elemanın kendi kalesine golü olmasa yine de Kayseri'nin bu hücum gücüne karşı koyamazdı bence. Hatta Baros'un ilk yarıda verilmeyen 2 net penaltısı var bence. İkisinde de topla alakasız indirdiler herifi. İkinci yarı, Keita-Elano değişikliği pek hoşuma gitmedi aslında, Aydın'ın çıkması daha iyi olurdu gibi geldi, çünkü çok ezildi ama Rijkaard sanırım Aydın'ın biraz dayak yiyip pişmesini istiyor. Nitekim Kayseri çok sert oynadı. İkinci yarının ilk 15 dakikası, Cimbom baktı Kayseri üstüne gelemiyor, skor da 2-1 olunca, biraz rahatladı, maç zevksizleşti. Taa ki bütün milleti uyandıran muhteşem Elano golüne kadar.. Gole hem taraftar çıldırdı, hem de oyuncular acayip sevindi. Sabri'nin en son yumağın üstüne atlayışı inanılmazdı.

Ha bu arada, hakemin de sanki öne çıktığı bir maçtı. Dediğim gibi bence 2 penaltı dışında, Kayseri'nin kendi kalesine attığı pozisyonu yaratan korner, korner değildi. Yine Baros'un içinde olduğu bir sürü çekmeli, itmeli pozisyonu es geçti hakem. Baros çok hızlı ve çevik olduğundan, defans oyuncuları anca çeke, ite indirebiliyor kendisini. Arkasına kattığı adamı gittiği yere kadar kovalıyor, faul yapılmadığı sürece. Türk hakemleri de alışık değil tabii, at gibi koşup, güçlü olan, rakibin indiremediği topçulara.

Gelelim başlığa.. Aslında bir çok pozisyonda saç baş yoldurdu Baros. Hatta gol atamasaydı ezberci basın yine başlardı anlatmaya "Baros formsuz!" diye. Bu adamın gol atmasına gerek yok, defalarca söyledim bunu. Baros acayip bir adam. Türkiye'ye hiç gelmemiş bir adam. Bu tip forvetlerin gol atamıyor olması formsuz olduğu anlamına gelmez. Baros çok başka bir oyuncu. Hayvan gibi, maşallah. Deli gibi koşuyor, enlemesine, diklemesine, derinlemesine koşuyor. Adam eksiltiyor. Topu önüne, sırtına rakibi aldı mı yetişmek ve indirmek mümkün değil. Çok kuvvetli, süratli ve çevik. Bu özelliğiyle bir çok rakip savunmacıyı üzerine ve etrafına topluyor, pozisyonlar yaratıyor. Yaptığı koşularla da takım arkadaşlarına alan açarak yardımcı oluyor gol yollarında. Bu da gol atmak kadar değerli bir şeydir. Tıpkı Hakan Şükür'ün formsuz dönemlerinde olduğu gibi. Bir kafa topunda iki kişi marke ederdi, böylece boşluk açılırdı. Baros'a ne zaman formsuz diyebiliriz? Uygun pozisyonlarda golü yapamazsa, sık sık yanlış yerlere hareketlenirse, çok top kaptırırsa.. Baros bunların hiçbirini yapmıyor. Zaten bütün bu özelliklerinin üzerine, bir de sürekli gol de atıyor olsaydı, kimse darılmasın ama şu anda Galatasaray'da oynamıyordu. E iki tane golünü de attı adam, pozisyonunu buldu mu affetmiyor.

Öte yandan, şimdiye kadarki tüm maçlar içinde, en dişli rakip buydu Galatasaray için. Kayseri'yi beğendim ben, iyi takım. Makakula denen forveti nereden buldular bilmiyorum ama, Türkiye ligine göre çok kuvvetli, fizikli, Servet'in bile birebirde fizik üstünlük kuramadığı bir adam. Eğer mental sorunlar yaşamazlarsa, bence üstleri zorlayacaklar yine...

4 yorum:

Reds dedi ki...

Valla Çağlar, Makakula'yı benfica'dan aldı dedi sanırım spiker yanlış anlamadıysam ama ismini bende ilk defa duyuyorum ve açıkçası adam tam bir hayvan.. :)

dejavu dedi ki...

Maça iyi başlasak da 15. dakikadan sonra Rijkaard&Neeskens ikilisinin geldiği günden bu yana oturtmaya çalıştığı pasa dayalı sistemi inkar eden bir oyun oynadık. Hani basının klişe deyimiyle ''geçiş sancılı olacak..'' diyorlar ya,aynen bunu yaşadık. Gerets'in Galatasaray'ını izler gibi oldum ilk yarıda, kanatlardan bindirme, ortadan delmeye çalışma, Keita'nın birebirleri bizi zevkten dört köşe etse de Rijkaard ve Neeskens epey sinirli gittiler içeri.

Soyunma odasında neler konuşulduysa artık ikinci yarı yeni Galatasaray'ı izledik bir kez daha. Pas yapan, üç dört kısa pastan sonra oyunun yönünü bir anda değiştiren Galatasaray'ı..

Denizli kapanmıştı bize karşı, 4 yiyip döndüler. Kayseri bugün gayet açık oynadı, değişen birşey yok gene 4 oldu. Sıradakiler düşünsün, şimdilik herşey yolunda..

Can dedi ki...

Bu arada sabri o yumağa atladıktan sonra Barosun onu hassıktır lan surdan dercesıne ıtıp yere dusurmesı baya komıktı.izleme şansınız olursa dikkat edin :)

TheTurk dedi ki...

Yahu bir de Süleyman Hurma bugün TV'ye çıkıp "O aut olan kornerden gol olmasaydı, maçın seyri değişirdi" demiyor mu! Nasıl uyuz oluyorum!
Makakula gerçekten süper topçuymuş.. Fizikte var, Servet yanında bebe kaldı ama top tekniği de çok iyi. Kayseride ne yapar bilemem ama, düzgün bir takımda çok iş yapardı..