3 Eylül 2010 Cuma

Tablo #3


Beşiktaş için sezon öncesi attığım postumda "Transferler iyi, hoş, ama iş sahaya gelince başka olur her zaman" demiştim. İlk maçlar itibariyle Beşiktaş, gayet etkili performanslar sergiledi rakiplerine karşı. Gerçi ligde alınmış bir mağlubiyetleri var ama, bu kadar yeni sisteme geçiş yapmış bir takım için o kadar olur. Hala defansı çok önde olan, önde basan, kaybettiği toplara deli gibi saldıran, rakibin ayağını ısıran bir takım görüntüsünde Beşiktaş. Herşeyden önce iyi yoldalar, Schuster iyi top oynatıyor takıma. İşler sıkışınca da saçmalayacak bir hocaya benzemediğinden, bence Beşiktaş için işler yolunda gözüküyor. Bunun dışında Necip gibi bir adamı takıma kazandırmış olması büyük ekstra.

Transfer sezonunun şampiyonu Beşiktaş, son 2-3 günde FB veya GS gibi kilit isimler almadı belki (Misi, Yobo gibi) ama kadrolarını da genişlettikçe genişlettiler. Geçen sene Baros sakatlandıktan sonra "belki de" şampiyonluğu forvetsizlik yüzünden kaçıran GS, yeni sezona bundan ders alamamış şekilde sadece Mehmet Batdal eklentisiyle girerken, Beşiktaş ne yaptı? Bobo'lu, Nobre'li, Nihat'lı, Holosko'yu forvet grubuna bir de Fatih Tekke'yi ekledi. Ön liberosuna Aurelio'yu ekledi. Gerçi ikisinin de son 2 sezondur doğru düzgün ayaklarına top değmedi. Ama sonuçta bu iki oyuncuya doğru düzgün bonservis ödemediler bile. Ve alternatiflerini çoğalttılar. Beşiktaş akıllı hamleler yapıyor bu sene. Yaş ortalamaları son derece yukarı çıktı ama alternatif alternatiftir.

Yönetim, başarının gelmesi için hiçbir türlü masraftan kaçmıyor. Böylece hem takımı yeni transferlerle doldurup taraftarın gönlünü fazlasıyla aldılar, hem de başarısızlık durumunda üzerlerinde oluşacak baskıyı azalttılar.

Hiç yorum yok: