Sabır, sükûnet...

Tobol 1 - 1 Galatasaray

Maç öncesi bazıları tarafından dalga geçilen "2-1 Tobol alır" tahminimin tuttuğunu düşünüyorum. Nasıl olur derseniz, benim zaten bahsim bu tür bir maçta sahada göreceğimiz oyuna dayalıydı. Tam olarak da beklediğim oyun vardı. Bir plana bağlı oynamaya çalışan ama henüz bir şeyleri oturtamamış bir Galatasaray, fiziken hazır, sert ve çok koşan bir Kazakistan ekibi. Nitekim Tobol 2. golü çok rahat bulabilirdi, biraz sakin kalabilseydi.

Anlaşılan o ki hocanın belirli bir planı ve ulaşmak istediği bir nokta var ve o noktaya ulaşmaya kararlı. Keita'lar, Kewell'lar, Topal'lar ilk 11'e toplanınca ulaşılacaktır da. Daha bir yabancı transfer daha olacak. Tek endişem savunmanın zayıflığı. Neredeyse tamamı yedeklerden oluşan ve oyunu hızlı döndüremeyen bir kadro vardı sahada. Arda ve Baros'un girişi işleri değiştirse de, maç boyu yine de hakimiyet kuramadı takım. Kurmasını da beklemedim hiçbir zaman. Dediğim gibi, maç boyu tahmin ettiğim bir görüntü vardı. Cimbom turu koydu cebine, orası ayrı... Ama maç hazırlık havasındaydı. Sanki hala Riijkard'ın takımı çözmeye çalıştığı maçlardan biri gibiydi.

Aklıma bazı notlar var.

- Riijkard, başka bir hocanın yapacağını yapabilirdi. Golü yiyince panikleyip, apar topar oyuncu değişikliği yapabilirdi. Yapmadı. Sürekli belirli bir plana sadık kaldı, sakinliğini korudu. Bu da iyi bir işarettir.
- Keşke Ümit'le Hasan abileri giderken Sabri kardeşlerini de yanlarında götürseymiş. Sabri aynı Sabri.. Hala ne yaptığını bilmeyen, yalap şap koşuşturan ve orta yapamayan 55 numaralı sağ kanat oyuncusu...
- Bu takıma bir 10 numara lazım. Arda o adam değil. Malesef alınacak gibi de durmuyor.
- Aydın ve Yaser'e de kendilerine gelene kadar ilk onbir gösterilmemeli.
- Mustafa Sarp'ı beğendim. Sık sık yer bulacaktır kendine.

Son olarak söylemek istediğim, bugün resmen hazırlık maçına çıkılan, 22-23 yaş ortalamalı bir kadro vardı maçın başında. Sami Yen'deki rövanş maçından itibaren daha ciddi kadrolarla çıkılmalı artık bence maçlara...