Galatasaray, ilk kez adam gibi bir kadroyla hazırlık maçı yaptığından böyle bir yazı yazmayı uygun gördüm. Arda, Lincoln, Mehmet Topal, Ümit Karan ve Kewell falan ilk 11'deydi. İkinci yarıda Lokomotiv Sofia'ya karşı tamamen gençlerle oynamayı tercih etti Skibbe. Son dakika golüyle 1-1 berabere kaldı Cimbom.
Genelde bu tür hazırlık maçlarında rahat kazanmaktan, hatta kazanmaktan yana değilimdir pek. Böyle maçlarda az gollü beraberlik veya mağlubiyetler daha makbuldür bence. Hazırlık maçları takımın durumunu görme ve oyunların şekillenme maçları olduğundan, gelen mağlubiyetlerden sonra takım eksiklerini daha iyi görüp, kapatmaya çalışır. Galibiyetler ise hataları ve eksikleri örter. Şahsi düşüncemdir. İyi oldu yenemediğimiz. Ama beğendim ben sahada gördüklerimi.
Takım bir kere günde çift ağır idman yapıyor kampta. Yani maçlar için çok da uygun olmayan bir tempoda devam ediyor takım. Bu sabah da idman vardı doğal olarak. Buna rağmen iyiydik. Yani ikinci idmanı maç olarak yaptık. Zaten defansımız tamamen paf takımdan kuruluydu. Yani verdiğimiz pozisyonlar hep kademe ve zamanlama hatalarından oldu, bu nedenle endişem yok. Nitekim golü de kendi kalemize attık.
Bunun dışında Nonda-Ümit ikilisi bu takım için yetersiz. Kötü oyuncu olduklarından değil, sistem nedeniyle yetersizler. Çünkü bu takımın oynayabileceği en uygun sistem tek forvetli sistemdir. Ancak Ümit de, Nonda da tek başına santrafor oynayabilecek adamlar değiller pek. Umarım basında çıkan Crespo, Oliveira ikilisinden birinin transferi gerçekleşir. O zaman müthiş olur, çünkü çok çok fazla pozisyon bulup, bitiriciliği yapamıyoruz.
Bahsettiğim yorgunluğa rağmen pas trafiğini çok beğendim. Bu takımda rol bulması hayal olan Mehmet Güven haricinde kötü diyebileceğimiz biri yoktu. İzleyen bilir rakip resmen tam kadro savunma yaptı. Karşınızda amatör takım da olsa, 8-10 kişilik savunmaya karşı pek birşey yapmak zordur. Buna rağmen akıcı ve tek pasa dayalı, aktif ve isabetli bir pas anlayışımız vardı. En çok hoşuma giden bu oldu. Topal, Linderoth, Lincoln, Arda ve Kewell beşlisiyle tam tahmin ettiğim gibi feci bir orta saha olacağız. Özellikle Lincoln, Arda, Kewell arasındaki paslaşmaları izlemek şimdiden orgazma denk bir keyif. Bir de alıştıklarında ne yapacaklarını düşünün... Bir tane yer almasını iyi bilen, bitirici bir forvetimiz olsa şu 8 kişilik savunmaya bile sırf ilk yarıda 3 gol falan atabilirdik. Malum üçlünün hepsinin top tekniği üst düzey olunca, aralarında bir üçgen kurduklarında rakip kolay kolay topu kazanamıyor oyuncular hata yapmadıkça. Saha geniş olsaydı* daha da etkili olabilirdi bu üçgenler.
Özellikle uyum sorunu zaman zaman baş gösterdi, doğal olarak. Takım Kewell tarzı bir oyuncunun neler yapabileceğini henüz ezberine alamamış, yine doğal olarak.. Birkaç maçta oturacaktır. Ama buna rağmen zaman zaman aralarında iyi anlaştıklarında, özellikle Lincoln'le nasıl seri paslar yaptıklarını gördük. Kısacası; Arda, Lincoln, Kewell üçlüsü ilerisi için harbiden ışık veriyor. Arda ve Kewell zaman zaman kanat değiştirerek rakibi şaşırttı. Bunu Skibbe sık sık kullanacağını söylemişti. İkisi de iki kanatta da oynayabildiğinden, bu rakibe maç içinde büyük sorunlar açabilir.
Ayrıca önceki hazırlık maçlarında isteksiz ve az koşan Lincoln'ü gördükten sonra çok kızmıştım. Ama o maçları ciddiye almamış belli ki. Biraz daha ciddi bir rakip ve ciddi bir kadroyla çıktığımız bu maçta acayip gayretli oynadı ve hakikaten harika paslar verdi. Görmek istediğimiz Lincoln gibiydi yani.
İkinci yarıdaki full genç takıma rağmen 60. dakikadan itibaren iyiydik. Ancak oynayanların çoğu, takımda şans bulamayacak adamlar olduğundan çok dikkate almaya gerek yok, önümüzdeki sezon açısından.
*Ayrıca saha standartlara göre küçüktü. Ve bu ekrandan da net bir şekilde anlaşıldı. Hem enine hem boyuna ufak sahaydı ve oyuncuları doğal olarak çok etkiledi bu. Sahanın neresine baksam bir kalabalık gördüm. Halı saha gibiydi eheh. Pas atacak boş alan yoktu neredeyse. Standart büyüklükte olsaydı eminim daha farklı olurdu.
(Resimler: Galatasaray.org)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder