26 Temmuz 2008 Cumartesi
Lise arkadaşları...
3 tane "kardeşim" dediğim arkadaşım var. 4'ümüz de liseyle birlikte tanıştık okuldan. Aynı sınıf, aynı sıralar... 1, 2, 3, 4 sene, sınav yardımlaşmaları, spor beraberliği, kafaların uyuşması derken can ciğer kuzu sarması leveli'ne ulaşmıştı bile dostluğumuz. 4 senelik lise macerasının son senesinde birbirimizin evlerine gidip, yatılı haftasonu partileri, maç izleme günleri yapmaya falan başlamıştık. Haftasonu, yaz tatil, sömestır fark etmiyordu. Biz beraberdik.
Anadolu meslek lisesi mezunu olmamızdan mütevellid, son sene staj yoğunluğu sebebiyle ÖSS'ye çalışmamıştık. Çalışamamıştık değil, resmen çalışmadık. Staj olduğundan, bir dahaki sene dersaneye giderek çalışmayı kafaya koymuştuk. Lise bitti. 4'ümüz aynı dersaneye yazıldık. Duyanlar "ulan sizin ayrılamayacağınız belliydi zaten" dediler şakayla karışık. 1 sene beraber dersaneye gittik. Haftasonu kalmaları, maç izleme partileri vs. devam etti. Sosyallik konusunda hiçbir açık vermedik ÖSS belasına rağmen. Sene sonu geldi, herkes ÖSS'ye girdi.
Üniversite, çalışma hayatı falan derken birbimiziden ayrılacağız gibi gözüküyordu. Ama "minik" bir tesadüf ile yolumuz yine aynı yere düştü. Kısmet olursa 4'ümüz de Ege Üniversitesi Makine'ye gideceğiz gibi gözüküyor. Bu da "en az" 4 yıl daha beraberiz demek oluyor. Tabii ben ve bizim cemiyet bayram havasında.
Dizilere konu olacak bir durum. 4 yıl liseden, 1 yıl dersane ve minimum 4 yıl üniversite... Etti 9-10 yıl. 10 yıl boyunca sürekli aynı okullarda beraber okuyan böyle bir topluluk daha vardır, ama az vardır sanıyorum.
Muhtemelen ömür boyu sürecek bir arkadaşlığın temelindeki çimentolar yeterince kurumuş durumda. Binayı çıkması kalıyor. Yani en çok emek isteyen kısmı...
Kategori:
Hayat,
Ivır Zıvır
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder