30 Eylül 2008 Salı

Aragones?

Fenerbahçe'nin durumu belli. İstatistikler bir yana, top bile oynamıyor Fenerbahçe. Düzelecek gibi de değil gelecekte bu durum.

Geçmiş sezondan neler değişti bir bakalım... Aurelio ve Kezman ayrıldı; Emre, Guiza ve Josico takıma katıldı(önemlileri yazdım sadece...). Kezman'ı arayacak hali yok bu takımın. Forvette açılan boşluğa teknik direktörün istediği adam alınmış, kaldı ki herif İspanya'nın Gol Kralı olmuş geçtiğimiz sezon. Orta sahaya yine hocanın istediği başka bir İspanyol alınmış. Tabii bir de Emre gibi Türk Milli Takımı'nın sayılı kaliteli oyuncularından biri alınmış. Tek önemli kayıp var, o da Aurelio. Peki geçtiğimiz sezonla, bu sezon arasındaki farkın bu kadar büyük olmasının sebebi sadece Aurelio olabilir mi?

Zico fazla eleştirildi de, resmen Zico'yu arıyor şuan Fenerbahçe. Aragones'in teknik direktörlüğünü bilmem, bilemem ama birşeyi biliyorum, o da acayip büyük bir yanlışı olduğu: İspanya'yla, Türkiye'yi bir tutması...

Öncelikle Aragones'in sistemini gördük EURO 2008'te. Cidden şiir gibi oynuyordu İspanya. Sahanın her yerinde koşan herifler vardı, Torres ve Villa birbirleriyle 'sen at abi'cilik oynuyorlardı, hepsinden önemlisi o kimsenin güvenmediği İspanya, turnuvanın sonunda Şampiyon oluyordu. Buraya kadar herşey güzel. Aragones şampiyon takımın hocası, ismi var, o da güzel. Ama ne kadar büyük bir saçmalıktır şu yaptığı... İspanya'daki taktikle FB'yi yönetmek. Türk futbolunun eksilerini, artılarını göz önünde bulundurmamaktır bu. İspanyolların oynadığı topu, Türk'lerinkiyle bir tutmaktır bu. İniesta'yla Semih'i, Maldonado'yla Senna'yı, Torres'le Guiza'yı bir tutmaktır bu. Saçmalık! Siz şimdi gidip bir Türk takımına 'Haydi Brezilya stili oynuyoruz arkadaşlar, samba yapacaksınız adeta sahada.' diyebilir misiniz yahu... Can Arat'ın topu nasıl çıkartacağını düşünüyor savunmadan, var mı öyle bir tekniği? Alex'in mi İniesta gibi oraya buraya koşmasını bekliyor bu adam? Türk'ler fiziğiyle oynar, akıllarıyla değil. İspanyolların saha görüşüne, İngilizlerin pas kabiliyetlerine, Brezilyalıların tekniklerine, İtalyanlarının savunmasına sahip değiliz. Herkesin kendine özel bir karakteristiği vardır, bunu bozamazsın ki sen.

İspanya dışındaki ilk senesini 70 yaşında geçiren bir adam sonuçta. 40 yıllık teknik direktör... Şaşırdığımı söyleyemeyeceğim pek. Bunu getiren-uyarmayan yönetimde, 2 ay boyunca şişiren basında hata. Baştan kokmuştu zaten.

Şimdi ne olur?... Cidden çok kritik bir dönem FB yönetimi için. Aziz Yıldırım'ın seneye aday olup olmayacağı konuşuluyor. Bu vereceği kararda yapılacak olası bir hata, ona aday olsa bile koltuğu göstertmez. 2 seçenek var elbette: ya Aragones gider, yada Aragones kalır. Çok zor karar vermesi, ben epey düşündüm. Bana kalırsa Aragones kredisini tüketti. Bunun nedeni kaybettiği birkaç maç değil, kaldı ki ben teknik direktörlerin en azından 3-4 ay boyunca denenmesi gerekildiğini düşünen biriyim. Ama Aragones için durum farklı, kredisini tüketmesinin sebebi de yukarıda bahsettiğim yanlış yoldan bir türlü dönememesi. Çabalasa ayrı ama yok. Lakin kovmak o kadar da kolay değil. Öncelikle büyük bir tazminat vardır işin ucunda. O şampiyonluk ünvanını alan, 70 küsür yaşındaki bir yabancı, Türkiye'ye kolay kolay gelmez. Bu tazminat büyük etkendir, del Bosque örneği varken hazır. İkinci etkense her ayrılıktan sonra oluşan doğal boşluk, yani yerine kimin geleceği... Yabancı istesen zamanı geçti gelmez, yerli istesen piyasada o kalitede adam yok.

İşte, çelişkilerle dolu bir durumda şuan FB yönetimi. Büyük ihtimalle birkaç maç daha beklerler ve kritik kararı -bu sayılı maçtan çıkan sonuçlara göre- verirler. Ama şimdiden 4 mağlubiyet aldıklarını düşünürsek, bu tanınacak 'birkaç maçlık' süre, FB'nin yarılştan erken kopmasına sebep olabilir, göreceğiz.

Şimdi mikrofonu size uzatıyorum. Siz olsanız ne yapardınız? Anketi koydum, yorumlara da görüşlerinizi yazabilirsiniz.

11 yorum:

Enes dedi ki...

Bir Galatasaray taraftarı olarak "zaman tanınmalı" dedim...

Kaldığı her saniye bizim için büyük kazanç :)

Adsız dedi ki...

valla diceğim şu ki gitmicekse kulağı iice çeklmeli yaşına başına bakılmadan....

Adsız dedi ki...

Kalması yararlı olur. Bence bir sene daha kalsın. Çok kral Hoca. Tapılası adam.

Koyu fenerliyim. Fenerbahçe'yi ancak Aragones kurtarabilir. Bunu bilir, bunu söylerim.

Adsız dedi ki...

geçen sene olup da bu sene -henüz- olmayan en önemli isim deivid bence. herkesin gözünden kaçan mevzu geçen sene takımın oyun kuruculuğunu yapan isim deivid'di. onun yokluğunda çok statik bir takım oldu fenerbahçe ve ancak belirli isimlerin ekstra hareketleri sonuca etki edebiliyor.

Adsız dedi ki...

Deivid'i gözden kaçırmadım ancak Deivid çok farklı bir statüde, fena belirsizlik var üstünde. Sonuçta ilk senesinde yemediği küfür kalmamışken Zico'nun kendi düzenini oturtmasıyla parladı bu adam. Yoksa hiçbir zaman 'Fena yetenekli' denecek biri değildi, sisteme uygundu, sistem onu iyi yaptı. Aragones'le ne olacağı hakkında en ufak bir fikrimiz dahi yok... Alex gibi 5-6 senedir aynı istatistikleri tutturan adam bile söndü bu sene. Deivid nereye sabit kalacak veya yükselecek?..

Son Avrupa maçından sonra ben kararımı verdim yalnız. Direk gönderilsin, olacak iş değil şu, yazıklar olsun. Bir takım ancak bu kadar batırabilir herhalde. Bundan sonra kaybedilecek zaman, yanına puanları da alacak, benden söylemesi.

Spicoli dedi ki...

Yalniz Aragones kulagini cektirecek adam da degil.

Adsız dedi ki...

Bilmiyorum kime söyledin spicoli, üstüme alacak birşey de söylemedim ama karşı çıktığımdan ötürü yazıyorum bunu;

niye abi? Bu adam kim ki kulağı çekilmesin... Yerlilerin üstüne gelinir, her türlü yabancının üstüne gelinir ama bu Aragones geldiğinden beri melek gibi gösteriliyor. Yaşa bakarak tecrübe anlaşılmaz. Hayatı boyunca İspanya dışına çıkmamış bir adamdan bahsediyoruz. Milli Takım'daki başarısını küçümseyecek değilim, herkes futbolcular iyiydi diyor, onlara bile karşı çıkıyorum Aragones'i savunmamama rağmen. Neyse, bir EURO şampiyonluğu kutsal kılar mı adamı? Kimler geldi, kimler geçti. Aragones de geçip gider...

Yazıda belirttim, yineleyim, gitmemesinin birkaç nedeni varsa, bunlardan biri alacağı tazminattır. Ama öyle kulak çekme olaylarıyla ilgisi alakası olmayacaktır Aziz Yıldırım'ın. Bugüne kadar kimseye arkadan bakılmadı.

Adsız dedi ki...

hre ne olursa olsun bu fenerbahçe.ispanya milli takımı deil aynı düzen tutmaz burda maldonado selçuk orda xabi var farkı görmesi lazım eğer görmüyorsa birisinin acilen göstermesi lazım

Spicoli dedi ki...

@ ty

seninle alaksi yoktu yazdigimin. 2. posta cevabendi, orda öyle denmis.

yine de cevabina yönelik sunu söyliyeyim:

Ben Aragones`i begendigimden savundugumdan demedim onu, uyarilmali uyarilmaz o konuda net fikrim de yok acikcasi; ama Aragones öyle bir adam degil yani, sert, huysuz bir adam. Kendi isine karistirtmaz kimseyi, o belli. Yoksa yerli hocaya ver kalayi, yabanci hocayi el üstünde tut mentalitesi dogru degil katiliyorum.

Adsız dedi ki...

@ spicoli;

Aynı şeyleri düşünüyoruz o zaman...

Dediğim gibi, Aragones'in pozitif bir işi yok henüz. Tabii ki uyarı yapılır ama dediğin kesinlikle doğru, Aziz'in Aurelio'nun ettiği laftan sonra soyunma odasına karışma konusunda hafiflediğini biliyoruz. Hele de İspanya'nın teknik direktörünü getirip kovmak kolay olmaz. Ama aradaki ince fark da bu işte: yüz verilmemeli ama yüz vermemek de kolay değil. Karışık bir durum :) Neyse ya, Fener'liler düşünsün, biz Adnanx2'yle derebeylik sisteminde gayet rahatız, alayı gelse kovarız 2 günde.

Adsız dedi ki...

Aragones'le nereye kadar Aziz başkan!