29 Eylül 2008 Pazartesi

NBA Preview - Atlanta Hawks


Atlanta Hawks'la başlıyoruz NBA Preview yazı dizimize...

Geçen senenin flaş ekiplerinden biriydi Atlanta. Aslında herşey, başarısızlıkla başlamıştı. Yıllardır gelen kötü sonuçlar, Draft'lerde güzel sıralar almasını sağladı Atlanta'nın. Hiçbir zaman Lottery'den sürpriz bir sonuçla çıkmasalar da potansiyel taşıyan gençleri katarak yola devam ettiler. Daha sonra Suns'da parlayan Joe Johnson'ı, 2005'te Diaw'a karşılık almaları onları iyice atağa geçirdi. Yeni dönemin temel adımıydı Joe Johnson. Doğru adam mıydı? Kesinlikle... Liderlik vasıfları olan, yeteneğinden hiçbir şüphemiz olmayan biriydi Johnson. Tabii o günlerde alınabilecek sayılı oyunculardandı.

Joe Johnson çekirdeğinde oluşan bir takım. Yanında birçok yetenekli ve çıkış yapması beklenen gençler... Ancak geleceğe dair umutla bakılamıyordu bu kadar iyi genç oyuncular olmasına rağmen. Bunun nedeni ise bir türlü sona ermeyen başarısızlıklardı. Peki bu başarısızlıkların nedeni neydi? Elbette tüm genç takımların en büyük sorunu olan tecrübesizlik bunlardan biriydi. Diğeri de hala pota altına ve 1 numaraya düzgün oyuncuların alınamamasıydı.

2008 Hawks için bir dönüm noktası olacaktı. Öncelikle 2007 Draft'inde 2 tane güzel pick'i vardı Hawks'ın: 3'üncü ve 11'inci sıralardan oyuncu seçeceklerdi... Yukarıdaki 2 boşluğu doldurmamak için bir sebep yoktu, onlar da bunu yaptılar Horford(C)-Law(PG) ikilisini seçerek. Horford'ın ciddi bir potansiyeli vardı; fiziği düzgündü, ham olsa da hücum konusunda yetenekliydi. Acie Law ise yine alınabilecek en iyi guard olduğu için takımı sevindirdi ancak ulaşılması istenilen hedefler için o kadar da uygun değildi, hemen takıma fayda sağlaması beklenemezdi en azından.

Normal sezonda gözle görülür bir farklılık yoktu hala. Taa ki Sacramento'yla yapılan takasa kadar. 1 numara düzgün bir isim gerekiyordu ve Bibby de ilacı olabilecek adamlardandı. Tyronn Lue, Anthony Johnson, Shelden Williams ve Lorenzen Wright dörtlüsünü takas ettiler Bibby'i alabilmek için. Baktığımızda kazık yiyorlarmış gibi gözükse de bunlardan hiçbiri artık Hawks'ın işine yaramıyordu, elle tutulur tek adam olan Shelden Williams'a ise Horford'dan sonra gerek kalmamıştı. Yani hiçe karşılık Bibby katılmıştı takıma. Hemen faydasını gördüler, görev tamamlanmıştı ve Hawks düzgün bir şekle kavuşmuştu. İlk başarı geldi, Playoff'a girdiler. Bu önemli bir adımdı ancak bir o kadar da anlamsızdı. Zira karşılarına ilk turda çıkan ekip Boston Celtics'ti. Beklenenin aksine Hawks direndi. Direnmek ne kelime, Boston'ı elemek üzereydiler. 3-3'e gelmişti durum, son maça kalmıştı herşey. Ancak son maçın Boston'ın sahasında olması işlerini zora soktu, şanssız bir şekilde elendiler. Hoş, kimse tek maç kazanmalarını dahi beklemiyordu. Bu, Hawks'ın ne kadar geliştiğinin ilk göstergesiydi.

Billy Knight'ın GM'likten ayrılması ve yerine Rick Sund'ın gelmesi taraftarları endişelendirecekti belki de. Ancak hemen akabinde gelen bu başarı, tüm endişeleri yok etmişti. Yine de herkesin kafasında Rick Sund'ın ne yapacağına dair bir soru işareti bulunuyordu. Acaba bu doğru hamleler devam edecek miydi? Yada bir hamleye ihtiyaç var mıydı? Bu sorular yanıtsız kalmadı. Hawks FA'lerden Mo Evans ve Flip Murray'le anlaştı. Ayrıca, en önemli konuya gelecek olursak, takımın direklerinden biri olan Josh Smith'le tekrardan imzaladılar. Önemli bir adamı takımda tuttular, ayrıca 2 tane görev adamı alarak bench'i kuvvetlendirdiler. Fire yok da değildi hani. Childress Olimpiakos'u tercih etmişti. Bench'ten gelen önemli adamlardandı, yaşına bakılacak olursa da gelişecekti zamanla. Ama takımdan gitmesi Sund'ın suçu değildi, bu Avrupa-NBA arasındaki tehlikeli bağdan kaynaklanmıştı. Zaten onu aratmayacak bir Mo Evans alınmıştı. Bu bakımdan herşey doğru gözüküyor şimdilik Hawks için.

Rotasyonun ise şu şekilde olacağını düşünüyorum;

Bibby/Law/Claxton
Johnson/Murray
Smith/Evans
Williams/Hunter
Horford/Zaza

İlk 5'i de, bench'i de sağlam olan bir kadro bana kalırsa. Pota altında bir problem varmış gibi gözüküyor ama Josh Smith'in de zaman zaman 4'e kaydırılabileceğini biliyoruz.

Peki bu kadro ve yeni yapılan hamleler Doğu için yeterli olacak mı bu sene? Doğu takımlarının fazlasıyla geliştiklerini düşünüyorum. Geçen sene Playoff yapamayan takımlardan Miami, Charlotte ve Chicago dışındaki takımlar kadrolarını geliştirmediler. Aynı tas, aynı hamam hesabı. Bu şöyle bir sonuç doğuruyor: Boston-Detroit-Toronto-Philadelphia-Orlando-Cleveland altılısının kesinlikle Playoff yapacaklarını düşünürsek, yukarıda saydığımız 3 takımla Hawks'a 2 tane yer kalıyor Playoff için. Geçen sene kolay olmamıştı, bu sene de kolay olmayacak. Ama tek bir fark var, bu sene Hawks'ın iddiası olacak. Bana kalırsa Playoff da yapacaklar, hala Miami'yle Chicago'nun takım kimyasını sağlayabilecekleri kanısında değilim. Ama Hawks'ın önceden saydığımız o garanti 6 takımı geçmeleri veya Playoff'ta bir sonraki tura çıkmaları epey zor gözüküyor. Doğru hamleler, yanlış zamanda yapıldı bir anlamda.

Fikstür
Kadro

4 yorum:

psikolojibu dedi ki...

Chicago-Charlotte henüz playoff luk takım değiller..Atlanta 8 den de olsa girer playoff a..

Adsız dedi ki...

gecen yıl Boston'a yaptıkları gibi bir surpriz yapabilirler bence bu sene de.

Adsız dedi ki...

Josh Smith zaman zaman dörde kayabilir demişsin ama Josh Smith'in zaten mevkiisi 4 numara. Geçen sezona pf olarak başladı öyle bitirdi. Hakeza Marvin de sf. Pf ile alakası yok.

Bir de Mo Evans'ın Childress'ı aratmayacağını söylemişsin ama anımca çok iddialı bir cümle olmuş. Childress bence benchten gelse de Marvin'den daha iyi bir oyuncu karşılaştırırsak acaip şut stiline rağmen. Bunu tabii şimdiden bilemeyiz ama ben Hawks'ın bu sene bench problemi çekeceğini düşünüyorum.

Gelo-Raptor

Adsız dedi ki...

Josh Smith de, Marvin Williams da 3-4 numara. Rotasyonda ne şekilde bulunduklarından öte, oyun tarzları bakımından Smith'i 3'te Marvin'i 4'e koydum. Pek de bir önemi yok hani.

Childress bence de büyük kayıptır. Yani iyi oyuncuydu, bırakın bench'ten gelmeyi, ilk 5 katkısı veriyordu adam. Ama Mo Evans'ın neler yapabileceğini hem Lakers'da hem de Orlando'da gördük. İddiası daha düşük olan takımlarda daha iyi oynuyor. 2 pozisyonda oynayabilen ve stil bakımından benzemese de getireceği enerji bakımından Childress'ı aratmayacak bir herif. Childress zaten tutulamayacaktı, yapılacak birşey yok. Evans alınabilecek en uygun isimdi ve bence 'Childress olsaydı' dedirtmeyecek hiç. Yine de dediğini anlıyorum, ama zaten Marvin'den iyi olan bir adamın bench'e lüks olduğunu belirtmek zorundayım, kalamamasının sebebi bu. İlk 5'te oynamayacak bir adama kimse büyük bir kontrat vermez, hele de Atlanta'ysa bahsettiğimiz takım.