Uzaktan kumandalı birşeyi uçurmak!

Çocukluktan bu zamana dek hayalim olmuştur hep, uzaktan kumandalı oyuncaklar. Zamanında onlarca uzaktan kumandalı arabam oldu. Benzinle çalışan kocaman uzaktan kumandalı araba (ya da canavar) bile kullandım. Gerçekten inanılmaz. Hatta rengi pembeydi, hiç unutamıyorum. Usain Bolt hızında bir oyuncağınızın olması şüphesiz büyük ayrıcalık.

Tabii insanoğlu pis bir yaratık. Doyumsuz. Bir süre sonra onlar da sıktı. Havada istediğim gibi uçurabileceğim bir helikopter, uçak türü bir uzaktan kumandalı oyuncak hayalini kuruyordum. Uzun zamandır da para biriktiriyordum. Sonunda bir helikopter aldım ikinci el. 120 YTL'yi hiç acımadan verdim. Sıfırı 250 civarıymış. Gerçi 60-70'likleri falan da var ama aşağıda sayacağım özelliklerin çoğunu barındırmıyor. Odun gibi uçuyor. Odunu al, at havaya izle, aynı şey.

Neyse.. Müthiş bir deneyim. Gerçekten müthiş. Kontrolü senin elinde olan birşeyi havada uçurabilmek, metrelerce yükseklikte, onlarca metre ötende onu döndürüp, çevirebilmenin keyfi tarif edilemez. Herşeyi yaptırabiliyorsunuz.

Bu arada bu tür şeylere meraklı olan varsa aletin modeli Apache AH-64 Longbow. İlk başlarda kontrolü baya zor. Çünkü ayrıntılı. Bu yüzden baya bir çarptım sağa sola. Ama çok dayanıklı çarpmalara karşı, zaten kılavuzunda da yazıyor. İkinci el ama herşeyi tam, yedek pervaneleri, edavatları bile.. Ayrıca alet çok hafif. Elime alınca inanamadım. Ağırlığı gamepad gibi. Kendi ekseni etrafında dönebiliyor, etrafında daire çizerek dönebiliyor, yukarı-aşağı ve ileri-geri aynı anda hareket edebiliyor, yana yatırarak sağa veya sola döndürülebiliyor. Uzunluğu 35-40 cm tahminen. Menzili 30 metre. Kumanda menzilinden çıksa bile düşmüyormuş alet meğer. Pervaneler açık çünkü. Ben düşer zannediyordum ama olduğu yerde kalıyor havada. Müthiş. Şarjının ne kadar gittiğini tahmin edemedim henüz. İlk heves olduğundan bir indirdim, bir kaldırdım, kapadım, açtım falan.. Şarj durum göstergesi bulunuyor kumanda üzerinde.

Çoook uzun süredir hiç bu kadar eğlenmemiştim. Gerçekten ilginç deneyim. Annem "bu boktan şeye bu kadar para verilir mi?" diye aşırı derecede başımın etini yese de, üzgünüm annecim ama hem paraya, hem azarlamalarına değdi.